Bölgede nükleer savaşa hazır mısınız?

 

Bölgede nükleer savaşa hazır mısınız?

Kapkaranlık bir rejim. Psikolojisi "intihar bombacısı" gibi. Üzerine atom bombasını bağlamış, dünyayı yakmaya hazır.

5 atom bombası yapacak zenginleştirilmiş uranyumu var.

Fars Şii İslamcı Emperyal Rejimi...

"Fars Şii İslamcı Rejim", bölgesel emperyal hedeflerine ulaşabilmek için 2 stratejik enstrüman geliştirdi.

1. Kendi topraklarının dışında, "Direniş ekseni" adıyla 250.000 kişilik paramiliter savaşçı grubu hazırladı ve bunlarla bölgedeki rejimleri değiştirmek, İsrail'i ve ABD'yi yok etmek için vekalet savaşları başlattı.
2. Uranyumu zenginleştirdi. Nükleer silah yapmaya başladı. Yapacağı nükleer silah (atom bombası) ile; dokunulamaz ülke haline gelmek, gerektiğinde de bu nükleer silahla, İsrail'i ve tüm düşmanlarını ortadan kaldırmak istiyor.

İran'ın "Direniş Ekseni"başlangıçta oldukça işe yaradı.

Irak'ta Şii Siyasal çizgisinin iktidar olmasında, Irak'ın, İran vasalı haline gelmesinde, Haşdi Şabi örgütlenmesi mükemmel iş gördü. Irak'ta Sünniler ve Kürtler baskılandı.

Suriye'deki Esat Rejimini, Direniş Ekseni ayakta tuttu.

Körfez Ülkelerini Yemen'deki Ensarulallah ile tehdit etti ve baskı altına aldı. Suudi Arabistan'ın başına Yemen krizini İran açtı.

Karanlık Fars Şii İslamcı Rejimi; "Sünni kriz alanlarını sahiplenmeden" sınırlı Şii hinterlandı ile sınırlı kaldı. Filistin Sorununa yaptığı yatırım, onu Sünni Arap, Sünni Türk, Sünni Kürt toplumların gözünde de meşrulaştırdı, taraftar toplayabildi. Ve O Filistin İslami Cihadı (PİJ) ile Gazze'de savaşa doğrudan dahil oldu. HAMAS'ın lojistik akışını sağladı.

Artık O; bir Şii İslam Rejimi değil, İslam Rejimiydi. Baskılanmış bütün Müslüman toplumlar da onu böyle gördü.

İran'ın Kudüs Gücü ile yürüttüğü bu operasyonlar, Kasım Süleymani'nin öldürülmesi ile ilk ciddi sarsıntısını yaşadı.

Direniş Ekseni, İran'ın ilk Stratejik enstrümanı, 7 Ekim 2023'te attığı yanlış adımla çöktü:

Direniş Ekseni mücadelesinin son sahnesini; 7 Ekim 2023'te HAMAS'ın 6000 paramiliterle İsrail topraklarına yaptığı "intihar saldırısı" ve sonrasındaki savaşta seyrettik.

HAMAS, HİZBULLAH, Ensarulallah, Kataibi Hizbullah, Haşdi Şabi, İran, Irak, Suriye, hep birlikte, "Direniş Ekseni" adıyla İsrail'e saldırdı.

Netice alamadı ve "İran ve onun Direniş Ekseni" paramparça olduğu. Bölgede etkisini ve İslam Dünyasında prestijini yitirdi.

İran; "kuyruğu dik tutmaya çalışsa da", Fars emperyalizminin temsilcisi, artık "Şii İslam Rejiminin yıkılması için", dakikalar kaldığının farkında.

O, artık İslam Devleti değil, İran Devleti. Toplumların psikolojileri değişti ve İran'a direnç arttı.

İki "demokrasi düşmanı" elele verdi:

Suriye'deki Esat Rejimi de yıkılınca, Rusya ve İran bölgede çok önemli "köprü başlarını" kaybetmiş oldular. Bu 2 "Demokrasi Karşıtı Rejim", ayakta kalabilmenin çaresini "Stratejik Ortaklık kurmada" buldular. Rusya da Ukrayna'da zor durumdaydı.

Artık, İran ve Rusya stratejik ortak. Askeri alanda da.

Rusya; İsral'in düşmanlığını üzerine çekeceğini bile bile, enazından Güney Kafkas'ı koruyabilmek için, İran'la stratejik ortaklığa evet demek zorunda kaldı.

İran varolabilmenin çaresini nükleer silahta görüyor:

Direniş Ekseni yıkılan İran, Rusya'ya tutunmaya çalışsa da bunun yetersiz olduğunun farkında. Nükleer silah yapmayı, vaz geçilmez olarak değerlendiriyor. Rejim varolabilmeyi nükleer silahın ona sağlayacağı korumada görüyor.

Psikolojisi bozulmuş; kah Çin'e, kah Rusya'ya, kah Kuzey Kore'ye doğru koşuşturuyor. "Lütfen bana nükleer silah teknolojisinin nihai bilgilerini verin"

İran, Uranyum zenginleştirme seviyesini % 60'a çıkarmıştı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı başkanının ifadesine göre; nükleer silah yapmak için gerekli olan % 90 zenginleştirmeye ulaşabilmesi için çok az süre kaldı. Karar verdikten 1 hafta sonra bomba hazır.

İran nükleer çalışmalarını BM gözetimine de tam açmayan bir ülke. Bilinmeyen, tespit edilememiş çalışmaları hangi seviyede, bilmiyoruz.

İstihbarat örgütleri; İran'ın Kuzey Kore'den balistik füze ve nükleer başlık konusunda uzmanlar getirdiğini ve gizlediği 2 bölgede, 3000 km menzilli balistik füze üretimine ve nükleer silahı taşıyacak nükleer başlıkları yapmaya çalıştığını söylüyor.

Atom bombasının planlarını muhtemelen Pakistanlı nükleer bilimci A.Q. Khan'dan aldığı belirtiliyor.

Zenginleştirilmiş uranyumu taşıyacak füze ve uranyumu reaksiyona sokacak nükleer başlığın hazır olmasına belki de haftalar var, belki de çoktan hazır.

İsthbaratçıların bilgilerindeki ayrıntılar: "ilkel de olsa bir nükleer bombanın ve bunu taşıyacak füzenin üretilmekte olduğunu" gösteriyor.

3000 km menzile sahip füzelerle; İsrail'i, Türkiye'yi, Avrupa'da belirli yerleri, bölgedeki bütün Arap krallıklarını çok rahat vurulabilir. Ortaya çıkacak radyasyon serpintisinin milyonlarca masum sivili katledeceği açık.

Ne için? "Fars Şii İslam Emperyal arzularının" yaşaması için.

Bölgede, İsrail dışında bu güce direnebilecek veya bu tehdide karşı koruyucu şemsiyesi olan bir tek ülke yok.

İntihar bombacısı psikolojisindeki İran; ilkel de olsa, bir nükleer silahla artık karşımızda. Psikolojisi tam böyle. "Sizi de öldürürüm" diyor.

Ne için? İlkel duyguları için. Yahudiler yok olmalı, İsrail yıkılmalı, ABD bölgeden çıkmalı. Şii rejimleri yayılmalı.

Bu; "birlikte yaşama insani duygularından çok uzak", ilkel, duygusal ve emperyal. Ve içinde barış da yok.

Nükleer silaha sahip bir İran'ı dizginlemek neredeyse imkansız. Bunun farkında olunmalı. Fars Şii İslam Rejimi, bölgedeki bütün ülkeler için tehdit.

Türkiye, kendini güvende hissedebilir mi? Ya da, "böyle bir deli ile" birlikte yaşanabilir mi?

Bu tehdidin gecikilmeden ortadan kaldırılması gerekiyor.

Kimin kaldıracağı hiç önemli değil.

Adelina Sfishta