Bir çılgının Gazze Planı

 

Bir çılgının, Gazze Planı...

Bir Çılgının "Gazze Planı"
Bu plan neredeyse herkes için çılgınca görünüyor.
"Mısır ve Ürdün, yaklaşık birer milyon Gazzeliyi geçici olarak kabul etsin, birkaç yıl boyunca onları barındırsın. Bu süre zarfında Gazze'yi yeniden inşa edeyim, Singapur gibi bir turizm cennetine dönüştüreyim. Kalıcı barışın fiziksel şartları oluşsun ve Gazzeliler yurtlarına geri dönsün."
Image
İşte çılgın adamın planı bu!
Ancak Mısır ve Ürdün, "toplumsal dengemiz ve devletimizin ideolojik yapısı bozulur" diyerek bu teklifi reddetti.
1970-71 Ürdün iç savaşını hatırlayın... Kara Eylül olaylarını... Filistinliler neredeyse Ürdün Krallık rejimini yıkıyordu.
Mısır'da Sisi yönetimi ise pamuk ipliğine bağlı. Müslüman Kardeşler hapishanelerde ve baskı altında olsa da Filistin meselesine duyarlı olan Mısır toplumu, bu göç dalgasıyla birlikte Sisi rejimiyle olan mücadelesinde güçlü bir psikolojik destek kazanacaktır.
Yani, bu iki ülke de toplumsal yapıları ve rejimlerinin kırılganlığı nedeniyle bu teklifi peşinen reddetti. Arap Ligi dışişleri bakanları da bu öneriyi kabul etmedi.
Ancak Trump ısrarcı… "Alacaklar, alacaklar…" diyerek planının arkasında durmaya devam ediyor.
Henüz kimse Gazzelilere fikrini sormadı. Zaten sormaları için bir zemin de yok. Silahlı Hamas mensupları, Gazzelileri savaşa sürmekte kararlı. Silahların gölgesinde barış konuşmak ise hiç kolay değil.
Peki, Trump ne yapmaya çalışıyor?
Trump, pragmatist bir iş adamı. "Bu şartlar altında kimse Gazze'ye yatırım yapmaz. İntikam döngüsü ve kan durmaz, barış kalıcı olmaz, bölge istikrara kavuşmaz" diyor.
100 yıldır bu mesele çözülemedi ve geçici yardımlarla toplum ayakta tutulmaya çalışılıyor.
Emperyal emeller peşinde koşan ülkeler barışı tehlikeli ve kendi çıkarlarına uygun olmayan bir durum olarak görüyor.
Barış olursa İran, "Şii İslamcı rejimini" bölgede nasıl genişletecek?
Barış olursa Türkiye, "Ortadoğu'da fetih stratejisini" ya da "Sünni İslamcı yayılma stratejisini" hangi psikolojiye dayandıracak?
Dahası, İran ve Türkiye’deki rejimler, iktidarda kalabilmek için hangi psikolojik savaş enstrümanına sarılacak? Filistin’de barış olmaması bu ülke yönetimlerinin işine geliyor.
Gazze, küçücük bir toprak parçası aslında… Ama adaletin olmadığı bir toprak parçası.
Adaletli ve kalıcı çözümün şart olduğu bir yer. Bölge barışı için, hatta dünya barışı için adil bir çözüm gerekiyor.
Ama maalesef savaş döngüsünden bir türlü çıkılamıyor.
Yahudi katliamı üzerine endoktrine edilmiş Hamas gibi, Hizbullah gibi grupların, bölge barışını ve hatta dünya barışını ne derece riske atabilecek eylemler yapabildiğini gördük.
İran’ın emperyal arzularını, ortamı nasıl istismar ederek hayata geçirdiğini gördük.
İsrail’in "hayatta kalma refleksiyle"; giderek aşırı sağın kıskacına girdiğini, çözümsüzlüğü savunan siyasi platformların iktidarı ele geçirdiğini, İsrail solunun tükenerek aşırı sağa kaydığını gördük.
Ukrayna'da sıkışan Rusya'nın; Hamas'ı, Avrupa ve ABD’nin toplumsal dengelerini bozabilecek bir psikolojik faktör olarak kullandığını gördük. Hem ABD hem de Avrupa toplumlarının, aşırı sağ ve aşırı sol kesimleriyle birlikte, Rusya’nın yönlendirmesiyle Filistin meselesini nasıl istikrarsızlık aracı haline getirdiğini gördük.
Son derece istismara açık bir alan… Çözülmezse, Üçüncü Dünya Savaşı'na zemin hazırlayabileceği yönündeki kaygılar hiç de az değil.
Öyleyse…
Sanırım makul insanlar "kalıcı çözüm" konusunda hemfikir.
Ama nasıl bir çözüm?
Adil, entegre, kalıcı, ajitasyona kapalı, emperyal arzulara hizmet etmeyen bir barış…
İsrail ile Filistin toplumunu birlikte yaşamaya entegre bir barış.
Hem İsrail’i hem Filistin’i korkulardan arındırarak birlikte yaşamaya teşvik edecek bir barış…
Trump, fiziksel şartların değişmesi gerektiğini söylüyor.
Belki de Trump haklı…
Adelina Sfishta

Yorumlar