Azerbaycan Ermenistan Krizi 1

Aliyevlerin keyfi yerinde, tasası size  mi düştü?

Eski Sovyet coğrafyaları bir acayip yerlerdir, tıpkı eski Yugoslavya coğrafyaları gibi.

Kimin, kim olduğunu asla bilemezsiniz. İçinize sokulmuş “kriptolar”, gülen yüzleri ile; bilgisiz, gücü olmayan, geniş halk kitlelerini, bir sürü “uydurulmuş hikayeler” ile, kendi amaçları doğrultusunda yönetirler.


İsimleri ve uydurulmuş aile soy ağaçları ile, siz onları kendinizden biri zannedersiniz.

İnsanların etnik kökenine takılanlardan değilim, asla. Biz çok çektik “ırkçılıktan”. Ancak; bazı insanların etnik veya inanç kökenlerini saklamalarını da kabullenemem. Bunun ardında “kötü niyet” ararım. Hele, "başka" olmasına rağmen; bir ırkın nasyonalisti, bir inancın ekstremisti gibi davrandıklarında. Bunlar belli ki “ajandırlar”, bana ve milletime düşmandırlar.

Biz Balkanlılar; soy kütüklerini imha ettirip, yeni adlarla, devrin güçlü tarafına uygun “soy ağaçları” ile, uydurdukları yeni hayat hikayeleri ile diğerlerinin içine gizlenen "kriptoları" çok gördük. 

İşte, Azerbaycan’da da durum böyle. Aslını- feslini gizleyen bir sürü "kripto", en yüksek ve en etkili makamlara tırmanırlar ve en gözde insanlar haline gelirler.

Sovyetler, işgal ettiği coğrafyaları bu “kriptolarla” yönetmiştir. Rusya Federasyonu da halen bu tekniği kullanır.

Haydar Aliyev, Nahçivan’lı "Yezdi Kürt" bir ailenin çocuğudur. Hanımı, Yahudi kökenli Paşayeva ailesinin kızı Zarife Aliyeva. Yahudi inancına göre, İlham Aliyev, annesinden dolayı ne kabul edilir etnik olarak? Yahudi.

Ne var bunda? Hiç bir şey. Hiçbir problem yok. Problem nerede, Haydar ve onun oğlu İlham kendini ne olarak sunuyor? “Tek Millet İki Devlet”. Millet olarak siz ne anlıyorsunuz? Türk değil mi? Belki de onlar içlerinden başka bir milleti kastediyorlar! Bunu bilmiyoruz. 

Peki kardeşim, madem Yahudisin, Yezdi Kürtsün, neden gizliyorsun? Ayıp mı Yahudi olmak? Hangi devirdeyiz? İnsanlar birbirleri ile ırkına göre değil, insanlığına göre ilişki kuruyor. Ama gizliyorlar. Neden?

Daha pek çok insan var böyle. Türklere ben “Türkçüyüm, Türkiyeyi canımdan çok seviyorum” filan deyip, perdeleme yapan, Türk olmayan, aslı Kürt veya Yahudi olan, çok meşhur insanlar var, bu coğrafyada.

Bu gizlemeyi ve yalan söylemeyi anlayabilir misiniz? Altında kötü niyet aramaz mısınız?

Derinliksiz Türkiye ve Türkler, hep bu numaraları “yutar”. Onlara inanırlar. Onları en büyük Türkçü kabul edip, baş tacı ederler, ülkelerinde yüksek makamlara koyarlar.

Bir not düşüp devam edeyim, esas konuya.

“Ey Türk uyan”... Ne kriptolar senin içine sızmış, hele bir farkına var… Onların yalanlarına inanma…

Azerbaycan’ın “kriptoları” Türkçe “soy adı” almamışlardır. Aliyev, Nuriyev, Sadıkov gibi, eski soy ağacıyla olan irtibatlarını kesmeyecek şekilde, “soy adlarını” korumuşlardır. Türk olanlar, "Osmangızı, Nurioğlu" gibi Türkçe soy adları almışlardır.

Bu bölgede, Kürtlük ve Yahudilik meselesi biraz karışıktır. Yahudiler zulüm görmüş topluluklardandır. Kendi toprakları bir çok büyük devlet tarafından işgal edilmiştir. Sürgün olan Yahudilerden bazıları Anadolu ve Kafkaslara yerleşmişlerdir. Güçsüz oldukları için de farklı kimlikler içinde kendilerine yer edinmişlerdir. Bir kısmı Türk Hazar hakanlığına katılmış ve tarihteki ilk Yahudi Türk devletinin oluşmasına neden olmuş, bir kısmı Kürtlerin içerisine katılmış, bir kısmı Ermenilerin içerisine, bir kısmı da Gürcülerin içerisine katılmışlardır.

Ermenilerin içerisine katılanlar yüzlerce yıl Ermeni krallıklarını idare etmişlerdir. Bunlara Yahudi asıllı Ermeniler, "Pakraduniler" denir. Ermenilere önemli değerler katmışlardır.

Akıllı millet olan Yahudiler, bu toplulukların hem devlet yönetimlerinde, hem de ticaret hayatlarında son derece etkili olmuşlardır.

Sözün özü (Arnavutça yazayım, Shkurt e Shqip-Şkurt e Şçip); Ermenistan-Azerbaycan-Gürcistan bölgelerinde çok sayıda, kendi kimliği ile veya gizli kimliği ile Yahudi ve Yezdi Kürt vardır.

Irkçılık nedeniyle bu insanlar gizlenmek zorunda kalmışlar veya onlar gizli kalmayı tercih etmişlerdir.

Bu tarihi konuyu bir tarafa bırakalım, aksi halde yazıyı toparlayamayabiliriz. Sadece küçük bir hatırlatma yapalım. Sovyetlerden ayrıldıktan sonra bağımsız devlet olan Ermenistan’ın devlet başkanı Levon Ter Petrosyan’ın eşi de Yahudi idi.

Aklıma, Kissinger’in “Diplomasi” adlı kitabında yazdığı “Macar ayaklanması” bölümündeki not geldi. Kissinger “… gariptir ki, birbiri ile savaşan hem kralcıların hem komünistlerin lideri, Yahudi idi” diyordu.

Sevgili Türkler, İlham Aliyev ve ailesi, paşalar gibi yaşıyor. Yapılan araştırmalar; İlham Aliyev’i, dünyanın en çok servete sahip liderleri arasında gösteriyor. Ailesinin, çocuklarının; yurt dışında, Dubai vb. yerlerde, 15-20 milyon dolarlık onlarca villaya, Türkiye’de otellere, muhtelif yerlerde büyük şirketlere, off shore şirket ve hesaplara sahip olduklarını gösteriyor. Yani, keyflerini sürürüyorlar.

Rahmetli Elçibey'in ailesi ise, tıpkı Kosovalı Mehmet Akif Ersoy'un ailesinin olduğu gibi, fakirlik içinde yaşıyor. 

Zavallı Azerbaycan halkı, hiçbir şeyden haberi olmayan masum halk, Elçibey’i iktidarda tutamayan Türkiye yüzünden, sisler aleminde, “Bir Millet İki Devlet” yutturmacası ile, uyanmadan yürüyorlar.

Aliyevler ve onların etrafında oluşmuş şebekeler, yarattıkları “seçimli diktatörlük” ile, sonsuz saltanatlarına devam ediyorlar. Kürt olduğu halde, Yahudi olduğu halde Türkçü geçinen ve zavallı Türk halkını kullanan işbirlikçi medyacı-gazeteciler, iş adamları, hem Türkiye'yi, hem de Azerbaycan'ı uyutmaya devam ediyor…

Eğer, sen vatanın servetlerine el koymuşsan, vatan senin şahsi mülkün haline gelmiş ise, “o vatan” fakire fukaraya neden vatan olsun ki? Uğruna neden savaşsın ki?

İlham Aliyev; “on binler sokağa döküldü Karabağ için, ama gönüllü asker olun dedik, 150 kişi geldi” diyor ya. Sokağa çıkanlar sana karşı çıktı, senin iktidarını devirmek için çıktı, İlham Aliyev. Azerbaycan senin ve ailenin şahsi mülkü olmuşsa, fukara niye savaşsın ki senin mülkün için?

Vesselam...

Şimdilik burada keselim…

Sevgili okuyucu, Azerbaycan-Ermenistan yazıları bir müddet daha devam edecek… İkinci bölümü merakla bekleyin...



Yorumlar

  1. abd ingilterenin kafkas
    lara açılması için azar
    Beycanda ustkurma
    mu Cadelesi dır ermeni
    Azeri savasi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuduğunuz için teşekkür ederim

      Sil
    2. Harikaydı....Bu gün Orta Doğuda yaşananlar, BOP' un planları olup, Küresel İklim Felaketi sonrası yaşanacak dünyada, yani Mezopotamya topraklarında küresel baronlara yer açma savaşıdır. Yine Çarlık Rusya'yı deviren yerine SSCB yi kuran, Lenin'i Avrupa'dan, Troçki'yi Amerika'dan getiren ve bizden 'İnönü'den' Kars, Ardahan ve Artvin'i isteyen Stalin'i tetikleyen de bunlardır. Kim? Emperyalizm. İşte bugün yaşananlara baktığımızda, gerek ABD gerekse Rusya ayni faşizim-komünizim, doğu-batı-yeni-eski yada eski-yeni gibi tüm kavramlar ikiz kardeştirler. Demokrasi gibi. Biri sıkar, boğazlar, diğer, sıkılan boğazı gevşetir ve rahatlatır. Dünyada komünizm tehlikesi olmadı. Hatta sosyalizm hiç gelmedi, gelmeyecek, çünkü dünya eşitlikçi bir düzende insanların eşitsizliği zenginler-burjuvazi ve köleler üzerinden yürüdüğü için sistem, yani emperyalizm bir ülkeyi ele geçirirken kadife eldivenini giyer. O ülkeye öyle girer. Daha iyi şartlar vaadiyle. Sonra ne olur? Sizin yazdığınız gibi bir kişi zengin olurken ülkenin kaynakları yabancı sermayenin eline geçer, halk perişan olur. O nedenle 2. yazınızı merakla bekliyorum. www.canemregundem.com başarılar.

      Sil
  2. Teşekkür ederiz. çok güzel bir yazı. Keşke daha çok kişiye ulaşabilseniz. Ben bu yazıyı face sayfamda paşlaşacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet bey okuduğunuz için teşekkür ederim. Genç bir gazeteci olarak, hem bağımsız kalmaya hem de araştırmacı gazetecilik yapmaya gayret ediyorum. Bağımsız kişiliklerin kabul görmesinin medyalar tarafından kabul görmesindeki sıkıntılar sizce de malumdur. Ben elimden geleni yapmaya gayret ediyorum. Sizlerin desteği önemli. Sağ olun var olun.

      Sil
  3. Çok güzel bir yazı teşekkür ederim. Keşke daha çok kişiye ulaşabilseniz. Yazıların altlarına beğen, paylaş seçenekleri olsa da, beğenip paylaşabilsek. Daha çok kişiye ulaşabilsek.

    YanıtlaSil
  4. İnsanlar veya toplumlar güce tapmaya devam ettiği sürece birileri hanedanlıklarıni devam ettirecektir. Ve bu hanedanlıklarıni da halk için söylemine dayandiracaktir. Bir toplum ne ise maalesef yönetimi de o toplumun aynası oluyor.

    YanıtlaSil
  5. Adeline Hanım,
    Elçibey'in harcanma sürecini, Haydar Aliyev'e başarısız darbe girişimi Demirel, Çiller.... o günleri iyi hatırlıyorum. Ama en nihayetinde biz olayları basının bize gösterdiği şekliyle okuduk. Detaylara hiçbir zaman vakıf olamadık.

    Azerbaycan'a milletçe duyduğumuz sempati ve ortak düşman Ermenistan nedeniyle çoğu zaman hatalarını bile sorgulamadık. Örneğin Kıbrıs'ı tanıyamadılar ama bizden Ermenistan konusunda istedikleri desteği hep gördüler. Bu konu irdelenmesi gereken bir konu...

    Üniversite yıllarında Azeri öğrencilerle ilgilenişimizi ve onların tuhaf tepkilerini anlamakta güçlük çekerdik.
    Onlar da kendi içlerinde Azeri olmayıp da Azeriymiş gibi yapan Ermeniler bile var derlerdi. Bu anlamda Aliyev ve eşiyle alakalı ırka dayalı tespitleriniz ilgimi çekti, haliyle yazı dizisinin devamını merakla bekliyorum.

    Bu arada benim telefonumla ilgili bir sorun yoksa yazınızın sayfa ve yazı düzeni, yazım ve noktalama konusunda daha profesyonel destek alabiliyor musunuz bilemiyorum.

    Baki selam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Ayrıca çok değerli katkılar yapmışsınız. Bütün kriz ve çatışma alanlarında gri bölgeler vardır. Ayrıca karanlık bölgeler de. Bu nedenle bazen doğru diye düşündüklerimiz yanlış, yanlış diye düşündüklerimiz doğru olabilir. Bu nedenle ön yargıya kapılmadan, maksimum bilgiyle, yüksek bir analiz kapasitesiyle, belki de bilgileri paylaşarak, ama mutlaka vicdanlı ve merhametli ve de hakkaniyetli yaklaşarak, makulü bulmaya çalışmak gerek. Unutmayalım, bu dünyada başkaları da yaşıyor ve onlar da haklara sahipler. Mutedil olmak her zaman kazandırır. Kolay gelsin.

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  6. Cok omemli bir konuha deginmissiniz. Malesef Turkiyede bazi davalari bayraktarligini yapanlardan bu durumda olanlar var. Ciddi incelenmesi lazim.

    YanıtlaSil
  7. Elinize emeğinize sağlık.
    Bu kritop yönetici insanlar bütün müslüman ülkelerde var .
    Eğer bunlar olmasaydı müslüman ülkeler bu durumda olmazdı bu kritoplar her meslekte varlar maalesef bunlara kimleri farkına varmadan hizmet ediyor bunlar ülkelerin Nabzına göre en dindar kılıkda oluyor en vatan sever kılıkda oluyor bunlar her kılıkda varlar

    YanıtlaSil
  8. şuşa gibi bir kent bile hiç savaşılmadan ermenilere teslim edilmiştir. zira kentin girişine bir otobüs devirseniz yahut bir tank koysanız konumu gereği oraya düşman giremezken bizzat bakü tarafından şehrin boşaltılması emredilmiştir. yine aynı dönemde kimi komutanlar aldıkları rüşvet karşılığı silahlarını ermeni tarafına vermişlerdir. daha da vahimi kimi azer askerler sırtlarından vurulmuşlardır. yine avrupa parlementosunda yapılan bir tartışmada ermeni bir parlementer h aliyev e siz bize bu toprakları parayla satınız karşılığında para aldığınız bu topraklara nasıl işgal toprakları dersiniz diye çıkışmıştır. azerbaycan da bundan 15 yıl önce yaklaşık 300 bin ermeni yaşamakta idi. azerbaycan meclisi ise yanlış hatırlamıyorsam 105 vekilden oluşuyordu. 2005 seçimlerinde iktidar partisi yap 55 bağımsız vekiller 45 ve muhalif vekiller 5 idi. bağımsız olarak giren vekillerin tamamı yap ın adamı idi. muhaliflerin bile seçim masraflarının bir kısmı yap tarafından karşılanmıştı. almanyadan hibe edilen şeffaf görünümlü plastik sandıklar günlerde az tvlerinde demokrasinin gereği olarak tanıtıldı ve daha demokratik seçimler yapıldığı söylenmişti. ama çoğu seçim bölgesinde yap ın dışında hiç kimse oyları sayamadı. hatta o dönem gözlemci olarak gelen akp vekili salih kapusuz seçimlerin antidemokratik olduunu söyleyince aynı gece tehdit edilmiş ertesi gün sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyleyerek seçimlerin çok demokratik ve adaletli geçtiğini söyleyerek hemen ülkeyi terk etmiştir. yine yazıda dublaj kısmından daha önemli bir husus elçibey zamanında anayasada halkı türk dili türkçedir yazarken aliyev bunu halkı azeri dili azericedir olarak değiştirmiştir. ve dediğiniz gibi azerice farklı türkçe farklı dil diye yıllardır yürütülen bir propaganda da vardır. aliyev iktidar olduktan sonra başbakan suret huseynov vatana ihanetten müebbet hapse atılmış emniyet genel müdürü ve azerbaycan kgb başkanları suikaste uğramışlardır. bunları geri planda yaptıran ise h aliyevden başkası değildi. bugün azerbaycanın en büyük şirketlerinden birisi olan daha önce merkezi ankarada bulunan ve daha sonra istanbula taşınan pkk ya aktif yardımlarda bulunan etsun azersun şirketi de kürtlerin elindedir. ve aliyev ailesi eliyle petrol taşımacılığı verilerek daha da zengin edilmişlerdir. bu şirket ırağın kuzeyinde türkiyede ve azerbaycanda faaliyetlerine devam etmektdir. azerbaycanda bu şirkete kürtlerden başka kimse kolay klay alınmaz. ve şirketin gizli ortağı da aliyev ailesidir.

    YanıtlaSil
  9. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  10. Can alıcı noktalara değinmişsiniz elinize sağlık...
    Olay bir yerden bir ülkeden ibaret değil...
    Maalesef bu bir sisteme bindirilmiş her ülkede devam ediyor

    Bunun sisteme bindirilmiş halini bir gün yazarsanız çok seviniriz

    YanıtlaSil
  11. Adelina Hanım, yazınızı okuyunca, oturduğum yerde geriye doğru devrilecektim, şaşkınlıktan. Nedeni, bu yaşıma geldim, lise yıllarımdan beri sağ olsun, sol olsun, her türlü yayını okur ve fikir sahibi olmaya çalışırım, Aliyevler ile ilgili bu Yezdi Kürt bilgisi beni çok şaşırttı. Etnik kökenlerinin ne olup, olmadığına takılmıyorum, ben bunca yık uyumuşum, uyutulmuşum, Türkiye'de bu bilgiye ulaşamamış, siz bize ulaştırmışsınız. Acı olan durum bu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

medya etigine aykiri yorumlar kabul edilmez